Yeni bir çalışmada, katılımcılar hem normal uykudan sonra hem de üç gecelik kısa uykudan sonra yoğun bir egzersiz geçirdiler. Kısa süreli uykudan sonra egzersiz yaptıklarında; kalp hasarı biyobelirteçi olan troponin seviyeleri, katılımcıların iyi dinlenmiş durumda egzersiz yaptıkları zamana kıyasla biraz daha arttı.
Önceki epidemiyolojik çalışmalar, kronik olarak kesintiye uğramış ve süresi kısaltılmış uykunun, yüksek tansiyon ve miyokard enfarktüsü gibi çeşitli kardiyovasküler hastalık riskini artırdığını göstermiştir. Bunun tam aksine, fiziksel egzersiz kardiyovasküler hastalık riskini azaltabilir. Egzersizin, kısa uykunun metabolizma üzerindeki bazı olumsuz etkilerini önleyebileceğini göstren çalışmalar da vardır. Bununla birlikte, uyku kısıtlamasının yorucu egzersiz sırasında kardiyak hasara etki edip edemeyeceği bilinmiyor.
Kalbin kas hücrelerinde bir çeşit protein olan troponin bulunur. Yüksek yoğunluklu antrenmandan sonra düşük miktarlarda troponin salınabilir. Troponin seviyeleri, kalp krizi gibi akut kardiyovasküler olaylar sırasında önemli ölçüde daha yüksek seviyelere çıkar.
Sağlıklı ve normal kilolu 16 genç erkek çalışmaya alındı. Hepsi, önceki kardiyovasküler hastalık ve bu tür durumlar için kalıtım açısından kapsamlı bir şekilde tarandı. Ayrıca, tüm katılımcıların önerilen aralıkta normal uyku alışkanlıkları vardı - yani, düzenli olarak 7-9 saat uyuduklarını bildirdiler.
Katılımcılar, yemek ve aktivite programlarının standardize edildiği bir uyku laboratuvarında izlendi. İki seanstan birinde, katılımcılar arka arkaya üç gece normal miktarda uyudular. Diğer seanslarında, katılımcılar üç gece üst üste olmak üzere gecenin yarısı boyunca uyanık tutuldular. Her seferinde akşam ve sabah kan örnekleri alındı. Her iki uyku müdahalesinden sonra, 30 dakikalık yoğun bir durağan bisiklet seansından önce ve sonra kan örnekleri de alındı.
Araştırmacılar kan örneklerinde iki biyobelirteç ölçtüler. NT-proBNP kalp üzerindeki yükü yansıtır. İkinci protein olan troponin, yaygın olarak kardiyak hasarın bir belirteci olarak kullanılır. Sonuçlar, egzersize yanıt olarak NT-proBNP düzeylerinin arttığını, ancak bu artışın uyku miktarına bağlı olarak değişmediğini gösterdi. Antrenmandan sonra kandaki troponin seviyeleri de arttı. Bununla birlikte, troponin için, egzersiz sonrası artış, üç gece kısmi uyku kısıtlamasından sonra, normal uyku süresine göre neredeyse %40 daha yüksekti.
Önemli bir gözlem, troponin ve NT-proBNP düzeylerinin antrenmandan önce herhangi bir zamanda uyku kısıtlamasına yanıt olarak yükselmediğiydi. Uyku eksikliği, bunun yerine artan egzersiz yükünün eşiğini düşürebilir.
Düzenli olarak egzersiz yaptığını bildiren, ancak ideal miktardan daha az uyuyanlar yine de kardiyovasküler hastalıktan ölme risklerini azaltıyor. Aynı zamanda kronik veya tekrarlayan uyku bozukluklarının kardiyovasküler sağlık için kötü olduğunu biliyoruz. Uzun vadede daha belirgin bir uyku eksikliği, daha yoğun egzersiz nedeniyle kalbin bir şekilde hasar görmesi riskini artırabilir. Kaliteli uyku , egzersizden fayda görmek ve verim almak için öncelikli şart gözüküyor.