Tansiyon, kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır ve mm Hg (civa) olarak ifade edilir. Kan basıncının belli değerlerin üzerinde olması durumu ise hipertansiyon ya da tansiyon yüksekliği olarak tanımlanır.
Kan basıncı sistolik (büyük tansiyon) ya da kalbin kanı pompalarken oluşturduğu basınç ve diyastolik (küçük tansiyon) ya da kalbin kan pompalamaya ara verdiği dönemdeki basınç olarak iki farklı değerden oluşur. Normal kan basıncı değerleri sistolik için en çok 120 mmHg, diyastolik için ise en çok 80 mmHg olmalıdır.
Dünya verilerine bakıldığında 4 kişiden birinde, Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı ülkelerde ise 3 kişiden birinde hipertansiyon olduğunu biliyoruz. Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada bir milyardan fazla insanı etkilemekte ve yılda dokuz milyon insanın ölümüne neden olmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde hipertansiyon prevalansı yüksektir ve giderek artmaktadır. 2025 yılında dünyada 1,6 milyar hipertansiyonlu hasta olması beklenmektedir. Dünyada hipertansiyonlu hastaların yaklaşık yarısının hastalıklarının farkında olmadığı ve ancak %20’den azının kan basınclarının kontrolde olduğu hesaplanmaktadır.
Kalp krizi, beyin kanaması ve inme, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği, görme kaybı gibi hastalıklara neden olabilmektedir.
Hipertansiyon tedavisi ömür boyudur, tedavide kullanılan ilaçlarla kan basıncı normal sınırlara düşer, ancak tedavi kesilirse kan basıncı yine eski değerlerine ulaşacaktır. Bu nedenle tedaviye ara verilmemeli, en az yılda bir kez doktora kontrole gidilmelidir.
Bazı özel durumlarda hipertansiyon bir böbrek hastalığına veya hormon artışına bağlı olabilir. Bu durumlarda böbrek hastalığının veya hormonal bozukluğun tedavisi ile kan basıncı düzelebilir veya daha az sayıda ilaçla daha rahat kontrol edilebilir hale gelebilir.
Hayır yapmaz; damar elastikiyeti nedeniyle kan basıncı kontrolü için alınan ilaç sayısı ya da dozu az gelebilir, bu durumda yeni ilaç eklenmesi veya kullanılan ilacın dozunun arttırılması gerekebilir.
Hayır, kesinlikle böyle bir davranışta bulunmayınız, bulunanları da uyarınız. Sizin için uygun olan bir ilaç bir başkası için zararlı olabilir, bu nedenle yakınınızın bir doktora başvurmasını öneriniz.
Kan basıncının nasıl ölçüleceği konusunda yeterli bilgiyi bir doktor veya eğitim programından öğrenmeye çalışınız. Koldan kan basıncı ölçen elektronik aletler de kullanılabilir; ancak bu aletlerin güvenilirliğini anlamak amacı ile civalı bir tansiyon aleti ile alınan değerlerle karşılaştırmasının yapılması uygun olur. Bilekten ölçen cihazlar kabaca fikir vermektedir fakat güvenilirlikleri sınırlıdır. En doğru sonuç veren aletler civalı ölçüm cihazlarıdır.
Tansiyon ölçümü öncesi en az 5 dakika sessiz bir ortamda dinlenmelisiniz, ayaklar yere basar halde, kollar kalp hizasında destekli olarak ölçüm yapılmalıdır. Doğru tansiyon manşonu seçimi de önemlidir. Öyle ki çok küçük manşon yanlış olarak yüksek okumaya neden olabilir. Tansiyon aletiniz kolunuzun çevresini ve boyunu yeterli olarak sarmalıdır, dinleme cihazını (stetoskop) tansiyon aletinin manşonu altına sokmamalısınız. Son yarım saat içinde kahve, kola gibi kafeinli içecekler veya sigara içmemiş olmalısınız. Kan basıncı ölçümünü etkileyebilecek diğer faktörler; dolu mesane, gürültülü ortama da mutlaka dikkat edilmelidir.
Her ilacın kendine özgü yan etkileri olabilir. Kullandığınız ilaçların yan etkileri konusunda doktorunuza danışınız, ancak genel olarak söylemek gerekirse, tedaviden elde edilecek yarar ilacın olası zararından çok daha fazladır. Bu nedenle hipertansiyon tedavisi için verilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.