Mart 2020'de, WHO'nun Çin'deki salgını pandemi olarak ilan etmesinin üzerinden henüz bir yıl geçmedi. Ancak çoğumuza bu süre on yıllar kadar uzun geldi. Dünya tarihi için kısa olan bu dönemde herkes bir şekilde etkilendi. Kimisi sağlığını hatta hayatlarını kaybetti, kimisi işini çok daha şanssız olan bir kesimse her ikisini birden... Sporcular da bu gruplara ait oldukları gibi antreman şartlarının değişmesi, endişe yükünün artması gibi sebeplerle performans düşüklükleri de yaşadılar. COVID-19 geçirdikten sonra güvenli bir şekilde egzersiz yapmaya dönmek sadece onlar için değil normal bireyler için de önemli bir problem. Şimdi biraz bundan bahsedelim.
COVID-19'un klinik belirtileri arasında; miyokardit dediğimiz ağır seyredebilen kalp kası iltihaplanması, ritm problemleri ve hızlı başlayan kalp yetmezliği gibi tablolar yer alır. Pandeminin ilk günlerinden itibaren gözlemlenen bir durum; kanda kalp kası hasarını gösteren belirteçlerin yüksek olmasının kötüye gidişe işaret etmesiydi. Vaka serilerinde % 8-17 civarında kalp turulumu olduğu gösterilmiştir.
Bazı durumlarda, zatürre semptomları ve bulguları olmayan hastalarda bile kalp tutulumu meydana gelebilir ve bu durum kalp biyobelirteçlerin ölçümünün önemini pekiştirmektedir. COVID-19 hastalarında kalp hasarından sorumlu mekanizmalar tam olarak anlaşılmamıştır, ancak sitokin fırtınası ile enflamatuar reaksiyon, bağışıklıkla ilgili faktörler, oksijen düşüklüğü ve virüsün direk hasara sebep olması yoluyla kalbin zarar görmesi söz konusu olabilir.
COVID-19 geçiren sporcularda ve bireylerde bu enfeksiyonun net bir şekilde kontrol edilmesinden önce egzersize yeniden başlamak için erken görünmektedir. Hastalığın evriminin ve potansiyel uzun vadeli kalp ve akciğer komplikasyonların daha iyi açıklığa kavuşturulması da gereklidir. Ek olarak egzersiz eğitiminin, görünüşte sağlıklı bireylerde bile bazı kardiyovasküler rahatsızlıkların gelişiminin önlenmesine katkıda bulunabileceğinin altını çizmeliyiz.
Kalp tutulumu olmayan ve belirti göstermeyen COVID-19 geçiren sporcular 2 hafta spordan uzak kalmalıdır. Semptom gösterenlerde bu süre 4 haftayı bulabilir. Her iki durumda da iyileşme döneminin sonunda kalp tutulumunun olmadığına dair olumlu sonuçlar varsa antremana dönülebilir.
Kanıtlanmış bir enfeksiyondan klinik olarak iyileşen sporcularda (hafif hastalığı olanlar, kardiyak semptomları olmayan veya hastaneye kabul edilmeyenler dahil), belirti göstermeyen kalp kası hasarı olabilir. Sporcu antrenmanlara devam etmeden önce, hastalığı dışlamak için bazı kan testleri, transtorasik ekokardiyogram, maksimal egzersiz testi gibi yöntemlerlerle tıbbi bir değerlendirme yapılmalıdır.
Bununla birlikte, bulaşma riski nedeniyle, bu muayeneler dikkatle ve özellikle egzersiz testleri ile ilgili olarak önerilen tüm koruyucu tedbirler alınarak yapılmalıdır. Miyokardit veya miyoperikarditi düşündüren semptomlar yoksa, devam eden miyokardiyal hasarın dışlanması (normal düzeyde olan troponin gibi kan belirteçleri ölçümleri); önemli aritmilerin dışlanması durumunda sporcular egzersize devam edebilirler.
Herhangi bir pozitif bulgu varlığında tedavi diğer miyokardit vakalarına benzer olmalı ve daha ileri testler yapılmalıdır (örn. Kardiyak manyetik rezonans, implante edilebilir ritm kaydediciler gibi). Miyokardit veya miyoperikardit tanısı konulursa, hastalığın klinik ciddiyetine ve süresine göre 3-6 ay spordan uzak durmak gerekir. Bu süreden sonra, kalp fonksiyonları normale döndüyse, miyokardiyal hasarın serum biyobelirteçleri normalleştiyse ve klinik olarak önemli ritm problemleri yoksa, antrenmanlara başlanabilir.
Hastalığın doğrudan komplikasyonlarının yanı sıra COVID-19 tedavisinde kullanılan bazı ilaçların (örn. Steroidler; antibiyotikler ve antimalarik, antiviral, antiinflamatuar veya immünosupresan ilaçlar) olası yan etkileri nedeniyle de kardiyak değerlendirme son derece önemlidir.
Sporcularda uzun süreli zorlu antremanlardan dolayı EKG değişiklikleri olabilir. Keza akut egzersiz sırasında da kandaki troponin gibi belirteçler artabilir. Bundan dolayı seri kan testi izlemleri ve görüntüleme testlerini kullanmakta liberal davranmak önemlidir. Tecrübeli bir gözle Kardiyak MR bu tip içinden çıkılmaz durumlarda yol gösterici olabilir.
Antremanlara geri dönmeden önce; sporcu günlük yaşam aktivitelerini tamamlayabilmeli ve aşırı yorgunluk veya nefes darlığı gibi şikayetleri olmadan 500 m yürüyebilmelidir.
Başlamadan önce en az 14 gün dinlenmeli ve 7 gün semptomsuz olmalıdır.
Golf gibi aerobik olarak daha az zorlayıcı sporlar daha hızlı geri dönebilirler. Bazı sporcuların iyileşmesini 3 haftadan fazla sürebilir.
Bazı faktörler yakından izlenmelidir :
Herhangi bir semptom ortaya çıkarsa (aşırı yorgunluk dahil), sporcu bir önceki aşamaya geri dönmeli ve semptomlar olmadan minimum 24 saatlik dinlenme süresinden sonra tekrar başlamalıdır.
Aşağıdaki protokol; Elliott N ve arkadaşlarının, British Journal of Sports Medicine'de yayınlanan makalelelerinden uyarlanmıştır:
1. Gün ve 2. Gün - (Minimum 2 Gün) : 15 dakika veya daha az sürede hafif aktivite (yürüme, koşu, sabit bisiklet), maksimum kalp atış hızının% 70'inden fazla olmayan yoğunluk. Direnç antremanı YOK.
3. Gün - (Minimum 1 Gün) - 30 dakika veya daha az olacak şekilde basit egzersiz aktiviteleri eklenebilir, maksimum kalp atış hızının% 80'inden fazla olmayan yoğunlukta.
4. Gün - (En Az 1 Gün) - 45 dakika veya daha az sürede daha karmaşık egzersizlere ilerleme. Maksimum kalp atış hızı % 80'den fazla olmayan yoğunlukta ve hafif direnç antremanı eklenebilir.
5. Gün ve 6. Gün - (Minimum 2 Gün) - 60 dakika boyunca normal egzersiz aktivitesi ve yoğunluk maksimum kalp atış hızının% 80'den fazla olmamalı.
7. Gün - Tam aktiviteye geri dönüş
COVID-19'un kardiyovasküler etkileri ve uzun vadeli sonuçları şu anda net değil. Neyse ki, önceki çalışmalar ve kayıtlardan virüslere bağlı olan akut miyokarditin, tam iyileşme gösteren sporcularda çok iyi bir prognoza sahip olduğu bilinmektedir. Süreç boyunca bilgimiz her gün artıyor ve daha sınırları belli önerilere sahip olacağız.